1.1. COĞRAFYA BİLİMİ
A-Doğal ve Beşeri Unsur
1. Doğal Unsur:
Doğal unsurlar, insan müdahalesi olmadan kendiliğinden doğada bulunan, doğanın bir parçası olan öğelerdir. Bunlar, coğrafi özellikler, iklim, bitki örtüsü gibi doğal yapıları içerir.
Örnekler:
• Dağlar: Everest Dağı, Uludağ
• Nehirler: Amazon Nehri, Nil Nehri
• Göller: Van Gölü, Lut Gölü
• İklim: Akdeniz iklimi, tropikal iklim
• Bitki Örtüsü: Karadeniz ormanları, savanlar
2. Beşeri Unsur:
Beşeri unsurlar, insanların faaliyetleri sonucu oluşan, insan eliyle inşa edilen veya değiştirilen unsurlardır. İnsanların kültürel, ekonomik ve toplumsal etkinliklerinin bir sonucudur.
Örnekler:
• Şehirler: İstanbul, New York
• Köprüler: Boğaziçi Köprüsü, Golden Gate Köprüsü
• Tarlalar: İnsan eliyle oluşturulan tarım alanları
• Yollar: Otoyollar, köy yolları
• Barajlar: Atatürk Barajı, Hoover Barajı
B-Doğa ve İnsan Etkileşimi
1. Doha’daki İnci Adası: Doha kıyılarında yer alan yapay İnci Adası, insan eliyle deniz üzerine inşa edilmiştir, bu da beşeri unsurların doğal çevreyi nasıl dönüştürdüğünü gösterir. Lüks konutlar ve ticari alanlar, doğanın kullanımını ekonomik bir fırsata çevirmiştir.
2. Fas’ta çölde yerleşme ve hayat: Fas’ın çöl bölgelerinde insanlar, doğal koşullara uyum sağlayarak yerleşimler kurmuş ve su kaynaklarını verimli kullanmayı öğrenmiştir. Çölde suyun kıtlığı, insanların yaşam tarzını, mimarisini ve tarım yöntemlerini büyük ölçüde etkilemiştir.
3. Yamal’da kış mevsiminde hayat: Yamal Yarımadası’ndaki zorlu kış koşulları, yerli halkın (Nenetsler) doğayla uyumlu bir yaşam sürmesine yol açmıştır. Göçebe hayvancılık ve ren geyiği yetiştiriciliği gibi faaliyetler, doğal unsurların insan hayatını şekillendirdiğinin örneğidir.
4. Panama Kanalı’nda deniz ulaşımı: Panama Kanalı, doğal su yollarının ticaret amacıyla insan eliyle genişletilip dönüştürüldüğü bir yapıdır. Bu kanal, deniz ulaşımında devrim yaratarak doğal coğrafyanın insan ihtiyaçlarına göre düzenlenmesini temsil eder.
5. Tayland’da teraslı pirinç tarlası: Tayland’daki teraslı pirinç tarlaları, engebeli arazilerin tarım için uygun hale getirilmesi amacıyla insanlar tarafından şekillendirilmiştir. Bu, doğaya müdahale ederek sürdürülebilir bir tarım yöntemi geliştirilmesinin örneğidir.
6. Ürgüp’te peribacalarının mesken olarak kullanımı: Ürgüp’teki peribacaları, insanların doğal kaya oluşumlarını mesken olarak kullanarak doğayla uyumlu bir yaşam alanı oluşturdukları eşsiz bir örnektir. Doğal yapılar, insanlar tarafından işlenip dönüştürülerek barınma ihtiyacına uygun hale getirilmiştir.
Bu örnekler, insanın doğayla nasıl etkileşimde bulunduğunu ve doğal unsurları kendi ihtiyaçlarına nasıl adapte ettiğini gösteriyor.
1.1.1. COĞRAFYA BİLİMİNİN KONUSU VE BÖLÜMLERİ
A-Doğal Ortam (Doğada Etkileşim Halindeki Temel Ortamlar) ve Doğa Olayı
İnsanın etkisi olmadan, insan ve insani unsurların dışında kalan mekâna doğal ortam adı verilir. Doğal ortam; yer kabuğunu oluşturan kayaçlar, yer şekilleri ve topraklardan oluşan taş küre (litosfer); Dünya’yı çepeçevre saran gazlardan oluşan hava küre (atmosfer); denizler, göller, akarsular, yer altı suları gibi su kaynaklarından oluşan su küre (hidrosfer); donmuş topraklar, buzullar ve sürekli karla kaplı alanlardan oluşan buz küreden (kriyosfer) meydana gelir. Bu ortamlarda canlıların hayati faaliyetlerini sürdürdüğü alanlar da yaşam küreyi (biyosfer) oluşturur. Doğada bu beş temel ortam etkileşim hâlindedir. Doğal ortamı oluşturan unsurlarda meydana gelen değişimlere doğa olayı denir.
B-Beşeri Ortam
Doğal ortamı oluşturan unsurlar nasıl birbiriyle etkileşim içindeyse insan da
doğal ortamla etkileşim hâlindedir. İnsanın sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetleri
sonucunda doğal ortam üzerine inşa ettiği yaşam alanına beşerî ortam adı verilir.
C-Coğrafi Ortam
Doğal ortam ile beşerî ortamın birlikteliğinden oluşan en geniş yaşam alanına da coğrafi ortam denir.
D-Coğrafya
Coğrafya, yeryüzünü ve üzerinde yaşayan canlıları inceleyen bir bilim dalıdır. Doğal ve beşeri unsurlar arasındaki ilişkiyi ele alarak, yer şekilleri, iklim, bitki örtüsü, su kaynakları gibi doğal olaylar ile insanların bu unsurlarla etkileşimini araştırır. Coğrafya, aynı zamanda dünyadaki bölgesel farklılıkları ve bunların yaşam üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlar.
E-COĞRAFYANIN BÖLÜMLERİ
Coğrafya biliminin doğal ve beşerî ortamları incelemesi bölümlere ayrılmasında belirleyici olmuştur. Coğrafya, fiziki ve beşerî coğrafya olmak üzere iki bölüme ayrılır.
1-Fiziki coğrafya, yeryüzündeki doğal olay ve süreçleri inceler. Fiziki coğrafya inceleme alanına göre çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Fiziki coğrafyanın alt dalları şunlardır:
a-Jeomorfoloji Yer Şekilleri Bilimi: Litosfer unsurları, yer şekilleri ve bunların oluşum süreçleri ile dağılışını inceler. Jeoloji, litoloji,
petrografi, jeofizik ve kimya ile etkileşim içindedir.
b-Klimatoloji İklim Bilimi: Atmosfer, hava olayları, iklim sistemleri, iklim tipleri ve bunların dağılışını inceler. Meteoroloji ile etkileşim içindedir.
c-Hidrografya Sular Coğrafyası: Hidrosferi oluşturan denizler, göller, akarsular gibi su ortamlarını ve bu ortamlardaki olayları
(akıntı, dalga vb.) inceler. Hidroloji, hidrojeoloji, oseonografya, limnoloji ve potamoloji ile etkileşim içindedir.
d-Biyocoğrafya Canlılar Coğrafyası: Biyosferdeki bitki ve hayvan topluluklarının genel özellikleri, etkileşimleri ve yeryüzündeki
dağılışlarını inceler. Biyoloji, botanik ve zooloji ile etkileşim içindedir.
e-Toprak Coğrafyası: Yeryüzündeki toprakların oluşum süreçleri, özellikleri ve dağılışını inceler. Pedoloji ve mineroloji ile etkileşim içindedir.
2-Beşerî coğrafya; insan faaliyetlerinin mekândaki dağılımını, insanların mekânı nasıl kullandığını ve algıladığını, beşerî ortamları nasıl kurduklarını ve sürdürdüklerini inceler. Beşerî coğrafya inceleme alanına göre çeşitli alt dallara ayrılmıştır.
a-Nüfus Coğrafyası: Nüfusun özellikleri, dağılışı, değişimi, hareketleri ve nüfus politikaları ile bunların coğrafi ortam ve olaylarla etkileşimini inceler. Demografi ve istatistik ile etkileşim içindedir.
b-Yerleşme Coğrafyası: Yerleşmelerin gelişimi, tipleri ve dağılışı ile yerleşmeyi etkileyen faktörleri ve mesken tiplerini inceler. Arkeoloji ve tarih ile etkileşim içindedir.
c-Siyasi Coğrafya: Siyasi faaliyet ve olayların mekâna, coğrafi ortama bağlı olarak gösterdikleri değişiklik ve farklılıkları mekânı (ortam, saha, alan) analiz ederek inceler. Uluslararası ilişkiler, tarih ve siyaset ile etkileşim içindedir.
d-Sosyal Coğrafya: Sosyal ilişkileri, sosyal kimlikleri ve sosyal eşitsizlikleri mekânsal bir perspektiften inceler. Özellikle mekânsal çeşitlilik ve gündelik hayatın sosyal yönlerini oluşturan mekânsal süreçlerle ilgilenir. Antropoloji, sosyoloji, demografi ve ekonomi bilimleri ile etkileşim içindedir.
e-Kültürel Coğrafya: Toplumların dil, din, giyim, yemek, müzik, mimari gibi kültürel özelliklerini coğrafyayla ilişkilendirerek inceler. Sosyoloji, filoloji, ilahiyat ve antropoloji ile etkileşim içindedir.
f-Ekonomik Coğrafya: Sanayi, ticaret, tarım, hayvancılık, turizm, ormancılık, madencilik gibi ekonomik faaliyetleri ve bu faaliyetlerin coğrafi olaylarla etkileşimini inceler. İktisat ile etkileşim içindedir.
1.1.2. Niçin Coğrafya Öğrenmeliyiz?
Coğrafya bilimi, çeşitli ölçeklerde (küresel, bölgesel, yerel) birçok farklı boyutta (ekolojik, jeolojik, politik, ekonomik, kültürel, tarihsel ve mekânsal) analiz yapmaktadır. Bu nedenle coğrafya öğrenmek, sadece yer şekillerini ve iklimleri değil, dünyayı etkileyen tüm olayları ve süreçleri anlamamıza yardımcı olur.
Neden coğrafya öğrenmeliyiz?
1. Ekolojik ve çevresel bilinç: Coğrafya, çevremizdeki doğal sistemleri anlamamızı sağlar, bu da sürdürülebilirlik ve çevre koruma konusunda daha bilinçli kararlar vermemize olanak tanır.
2. Küresel farkındalık: Politik, ekonomik ve kültürel olayların dünya üzerindeki etkilerini anlamak için coğrafi bilgi şarttır. Coğrafya, farklı ülkelerdeki yaşamları, toplumları ve küresel bağlantıları anlamamıza yardımcı olur.
3. Doğa ve insan etkileşimi: Coğrafya, doğa olaylarının insanların yaşamını nasıl etkilediğini ve insanların doğayı nasıl dönüştürdüğünü inceleyerek, bu karşılıklı ilişkiyi anlama fırsatı verir.
Bu gibi nedenlerle coğrafya, çevremizi, dünyamızı ve insanlar arasındaki ilişkileri anlamak için kritik bir bilimdir.
1.1.3. COĞRAFYA BİLİMİNİN GELİŞİMİ
Coğrafya, Eski Yunanca kökenli bir kavram olup “geo” (yer) ve “graphein” (tasvir etmek) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve ilk kez Eratosthenes tarafından kullanılmıştır. Coğrafyanın gelişimi, her çağda farklı etkenler ve ihtiyaçlar doğrultusunda değişim göstermiştir.
• Eski Çağ: İlk coğrafi bilgiler, gezilen yerlerin tasviri ve haritalanmasıyla ortaya çıkmıştır. Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’daki medeniyetler, ticaretin gelişimi ve yazının icadı, coğrafya bilimine katkı sağlamıştır. Düşünürler ve coğrafyacılar arasında Eratosthenes, Strabon ve Batlamyus önemli isimlerdir.
• Orta Çağ: İpek ve Baharat Yolları, ticaret ve kültürel etkileşim coğrafyanın gelişmesine katkıda bulunmuştur. İslam dünyasında Harizmi, Biruni, İbni Haldun gibi bilim insanları ve İbni Battuta gibi seyyahlar coğrafya bilimine önemli eserler kazandırmıştır.
• Yeni Çağ: Rönesans ve sömürgecilik hareketleriyle coğrafya yeniden önem kazanmış, denizciler Kristof Kolomb, Magellan ve Piri Reis coğrafyanın gelişiminde öncü olmuştur. Kâtip Çelebi ve Evliya Çelebi gibi isimler de coğrafya bilimine katkıda bulunmuştur.
• Yakın Çağ: Fransız İhtilali, Sanayi Devrimi ve bilimsel keşif gezileri, coğrafyanın bilimsel yöntemlerle ele alındığı ve bugünkü şeklini aldığı dönem olmuştur.
Hocam biraz uzun degil mi sanki🥲
.
Hocam fazla uzun
.
Çok uzun